Deprem

ÖN SÖZ

Topluluğumuzda bazı arkadaşlarımız bilir, ancak bilmeyenler için kendimi tanıtayım. Bullfighterr ben bir süredir TradingView'de moderasyon yetkilisi olarak görev yapıyorum. Bir kamu görevlisi olarak gerçek hayatta Şanlıurfa'da yaşıyorum. Ailem ise Ankara ve civarında. Bu yazıda sizlerle depremden bir gün önce neler yaşadığımı ve bir depremzede olarak olayın vehametini ilk anda nasıl idrak edemediğimi ve sonrasında yaşananları birinci ağızdan sizlere aktaracağım. Bu yazımın amacı ise ülkemizin kaçınılmazı olan depremlere karşı ne kadar az bilgiye sahip olduğumuzu ve deprem öncesinde, anında ve sonrasında nelerin hayat kurtarabileceğini, nelerin riskli olduğunu, yaptığımız hataları anlatmaya çalışacağım.

5 Şubat 2023

Sabah 7.00'de uyandım, Ankara - Şanlıurfa yolcuğu için hazırlandım kedilerimle birlikte yola çıktım. Yol boyunca kar, buz ve yağışa maruz kaldım. Adana/Pozantı'da ciddi kar yağışı ile karşılaştım biraz mola verdim ve yola devam ettim. Sevdiğim insan ise uçak ile ailesinin yanından görev yerine dönmeye çalışıyordu. Uçağa bindi ve 2-3 saat rötar. Şanlıurfa merkezden evlerimizin olduğu ilçe ise yaklaşık 100 km. Yolların ise sis ve buz olduğu haberini aldığımda saat 19:00'u gösteriyordu. Uçak ise 20.10 gibi GAP havalimanına indi. Acaba dedim yanımdaki insana Şanlıurfa merkezde bir yerde mi kalsak yol çok tehlikeli. Arabada otellere bakarken çoğunun bir gün sonra yıkıma maruz kalacağı konumda olduğunu bilmiyorduk... Ardından ise kuvvetli yağmur yağdı ve hava 1-2 derece ılıdı, yollarda don olmayacağına inandım ve ilçemize doğru yola çıktık. 1000 kilometrenin üzerinde araba sürdükten sonra tabiri caizse pertim çıkmış şekilde uyudum, son baktığımda saat 23:00'dü.

6 Şubat 2023

Gözlerimi açtığımda büyük bir gürültüye uyandığımı hatırlıyorum. İlk anda ne olduğunu anlayamadım kırılan eşyaların sesine rağmen içsesim çok yorgunum uyumalıyım diyordu ve 30-40 saniye daha olduğum yerde kaldım ve sarsıntı artınca deprem olduğunu anladım. Işığı açtığımda ise karşımdaki manzara korkunçtu. Evin içi savaş alanı kırılan eşyaları görünce şok geçirdim. Sarsıntı bitmişti ve ancak ayağa kalkabilmiştim. Hemen telefonu aldım ve annemi aradım "Anne, deprem oldu iyiyiz. Hatlar gidebilir. Merak etmeyin". Sadece bu üç küçük cümle. Sonra kedilerimi aldım ve kendimi dışarı attım. Sevdiğim insanı almaya gittim. Arabanın içinde gecenin soğuğunda oturduk (ancak bunun ne derece büyük bir lüks ya da şans olduğunu saatler sonra kavrayabildim).

Saat 13:00 civarında eve girdik, bir şeyler atıştıralım istedik. Çayı koydum hızlıca bir kahvaltı hazırladım. Televizyonu bile açmadık. Hemen bir şeyler atıştırıp dışarı çıkmayı planlarken, ikinci büyük deprem meydana geldi. Henüz çayımdan ilk yudumumu almışken her şeyi bıraktık. Kendimizi sokağa zar zor atabildik. Evet, cahilce bir davranış. Deprem eğitimimiz yetersiz. Ne kadar cahiliz ve savunmasızız bir kez daha anladım. Ne giriyorsun be kardeşim büyük bir depremi atlamış eve uzmanlar kontrol etmeden. Bizim gibi aynı hatayı yapan bir çok insanın bu son hatası oldu. Allah ruhlarını şad mekanlarını cennet eylesin. Bizim tek şansımız ise evinin TOKİ konutları olması ve sonradan öğreneceğim üzere "tünel kalıp" sistemle inşa edilmesi oldu. Evin korkunç şekilde, tıpkı altından dengeyi sağlayan parçanın söküldüğü bir jenga bloğu gibi sallandığı anı hafızamdan silemiyorum...

Arabaya bindik, o an anlamıştım sonraki günleri arabada geçirmemiz gerektiğini ve havanın soğuk olduğunu. Yanımda sevdiğim insan ve can dostlarım kedilerimiz... Soğuğa karşı tek çaremiz arabanın kliması... Hemen gittik yakıt aldık, şanslıydık, bulabildik. Akşam çökünce soğuk arttı. Arabanın içinde kedilerimizle birlikte en sevdiğim can uyuyor... Klima açık, sıcaktayız. Şanslıyız. Uyku tutmadı, nasıl tutsun ki. Elimde telefon haberleri kontrol ediyorum, bir başlık dikkatimi çekti. Bir de baktım ki geçen gece Urfa merkezde kalmak zorunda kalırsak düşüncesiyle baktığımız bazı oteller... Artık yoklar, yıkılmış...
artçı sarsıntılar devam ediyor ve kalmayı düşündüğüm otelin bulunduğu bölge ciddi yıkıma maruz kalmış. Araba zangır zangır sallanıyor... Gece yarımı geçti saat ve kız kardeşimden bir mesaj, "abi lütfen dikkat edin, arabanın içinde karbon monoksit zehirlenmesi yaşayabilirsiniz klimadan..."
Ne yazık ki yukarıdaki haberi alamayan, bilgiye sahip olmayan enkazdan çıkan bazı canları bu zehirlenmeler yüzünden kaybettik...

Bilgi güçtür ve biz cahiliz! Güçsüzüz!

Kelebek etkisi, tüm bu yaşananlara baktığımda birilerinin iyi dileklerini, dualarını üzerimizden eksik etmediğini o an anladım. Başka türlü olamazdı. 30 dakika önce -1 derecedeki yol boyunca sıcaklık yağmurun da etkisiyle +2 ye çıktı, sis azaldı ve Şanlıurfa merkezden görev yaptığımız ilçeye, doğuya depremden 100 kilometre daha uzağa gidebildik. Yukarıdaki haritada 3. derece deprem bölgesi. Ama yıkılan evler... Yitip giden canlar...

Sayısız artçı oldu ve çoğu çok kuvvetliydi. Uzmanlar bir kaç sayı söyledi ancak tam hatırlamamakla birlikte 4 üzerinde 1 yılda 110 civarı deprem olurken sonra 24 saatte bu sayı 200'ü aştı. Durumun ne kadar korkunç olduğunu anlamak için bu sayıları lütfen bir kez daha okuyun. Bir çok ev sapasağlam görünürken bu artçıların ardından yerle bir oldu ve bizim yaptığımız hatayı yapıp evine eşya ya da gıda almaya gidenler için...

9 Şubat 2023

Biz bir şekilde ilk üç günü atlatabildik, nöbetleşe uykular ile geçen günler. 9 şubatta yakıt bulabildik yola çıkmak için hazırlıklarımızı yaptık. Sırasıyla Gaziantep - Osmaniye - Adana - Niğde - Ankara. Yol boyunca öyle manzaralara şahit olduk ki... Çöken yolları yapmak için neredeyse her 1 kilometrede bir ekip çalışıyordu. Otobanı deprem almış üç - dört metre sola fırlatmış. Gördüklerimize inanmak bile güçtü. Buraya yol boyunca gördüklerimizi yazamam, yazmak da istemiyorum. Ancak insanlar, milyonlarca insan kıyameti yaşadı...

Doğanın gücü korkutucu ötesi, ondan kaçamayız ancak onunla yaşamayı öğrenebiliriz. Tek silahımız ise BİLİM! Umarım, artık bilim temel alınarak imar izinleri verilir, binalar yapılır ve denetlenir...

Hayat Kurtarabilecek Bilgiler

Evet, cahil cesareti ile çok yıkıcı bir depremin ardından artçılar devam ederken eve bir şeyler atıştırmak için girmek büyük bir cehalet cesareti. Aman deprem oldu ev sağlam görünüyor girelim zihniyeti, yanlış sakın ha sakın yapmayın. Aman telefonum kaldı, çantamı unuttum, su alıp çıkacaktım... Yapmayın sakın. Ana depremden çok daha az güce sahip artçılar bile zarar görmüş binaları yerle bir edebiliyor. İkinci depremi de kendi cehaletimizle birlikte bir kahvaltı yapabilmek için evde yaşadık... Bu satırları yazmak ne kadar güç şu an sizlere anlatamam.

Uzmanlar gelip de binanızı kontrol edene kadar asla ama asla girmeyin.

Telefonlarınızı yakınlarınızı aramak için bile lütfen kullanmayın, internet uygulamaları üzerinden ulaşmaya çalışın, çünkü orada kaybedilen 1 saniye bir hayata mal olabilir. Bir çok alt yapı (yollar, kablolar, sinyal vericiler vb.) bu depremle birlikte yerle bir oldu.

İlk 72 saat lütfen ama lütfen sivil araçlarınızla yola çıkmayın. Güvenli bir yerde olduğunuza inanıyorsanız olduğunuz yerde kalın. Çünkü sivil araçlar yüzünden kilometrelerce uzunlukta yardım konvoyları yolda kaldı. Hayati ihtiyaçlar depremzedelere ulaşmakta sorun yaşadı.

Tüm vatandaşlarımız yardım yapmak istiyor, biliyorum. Lütfen bunu AFAD ve AHBAP gibi kurumlara yapın. Bireysel yardımlar ne yazık ki ihtiyaç yerine ulaşmayabiliyor hatta tırların, ne yazık ki, yağma edildiğine şahit olduk. An itibariyle babam ve erkek kardeşim Kahramanmaraş'ın farklı ilçelerinde görevliler (valilik ve AFAD). Babam görüntülü aradı ve organize edilememiş yardımlar şehrin ortasına bırakılmış gidilmiş. Hem şu zor durumda ihtiyaç sahiplerine yardımlarımız ulaşamayabiliyor hem de milli servetimize ciddi darbe vuruyor bu durum. Bölgede bir ihtiyacınız olursa iletişime geçin, ben babam ve kardeşime ulaşıp en kısa sürede ihtiyaçlarınızın giderilmesi gereken iletişimi kurmaya çalışırım.

Bir bilmediğimiz konu ise (en azından benim) "CRUSH" sendromu enkaz altından çıkan canlara lütfen özellikle su vermeyin, önce sağlık kontrolleri yapılmalı. "CRUSH" sendromu olan insanlar su içtikten sonra böbrek yetmezliğinden vefat edebiliyormuş.

Bakanlıkta çalışan bir uzman (inşaat mühendisi) arkadaşımla konuştum ve eğer fay evin altından geçiyorsa ve yeterli güce sahip bir deprem olduysa binayı temeliyle birlikte devirebilir dedi. Lütfen dostlarım binalarınızın altından fay geçiyor mu kontrol edin. Şu an ne yazık ki hatırlayamıyorum ancak bir kamu kuruluşunun sitesinde bunu görebiliyorsunuz.

Yaşadığınız binanın depreme dayanıklı olup olmadığını mutlaka ama mutlaka bağımsız bir kuruluşa kontrol ettirin.

HAYAT ÜÇGENİ çok önemli, enkaz altından en çok kurtulan vatandaşlar yataklarının yanında cenin pozisyonunda kalanlar olmuş. Yataklar genellikle sağlam kalmış. Mümkünse acil durum eğitimini alanında uzmanlardan alın.

Evinizde bir deprem çantası hazırlayın, yatağınızın baş ucunda bulunsun. AFAD, afet durumunda acil durum çantasında olması gerekenleri şu şekilde sıralamış

Gıda

Yüksek kalorili, vitamin ve karbonhidrat içeren, su kaybını önleyen ve dayanıklı (çabuk bozulmayan) gıdalar (Konserve, kuru meyveler, tahin–pekmez, meyve suyu, vb.).

Önemli belge fotokopileri

Kimlik kartları (nüfus cüzdanı, ehliyet vb.)
Tapu, sigorta, ruhsat belgeleri
Zorunlu Deprem Poliçesi
Diplomalar
Pasaport, banka cüzdanı vb.
Diğer (evcil hayvan sağlık karnesi, vb.)
Giyecekler
İç çamaşırı
Çorap
Yağmurluk
İklime uygun giysiler
Su
Her bir aile üyesi düşünülerek yeterli içme suyu alınmalı.

Hijyen malzemeleri

Sabun ve Dezenfektanlar
Diş fırçası ve macunu
Islak mendil
Tuvalet kâğıdı
Hijyenik ped
Diğer malzemeler
İlk yardım çantası
Uyku tulumu veya battaniye
Çakı, düdük, küçük makas
Kâğıt, kalem
Pilli radyo, el feneri ve yedek piller (dayanıklı/uzun ömürlü pil seçilmeli)

Allah milletimizin yardımcısı olsun...
Beyond Technical Analysisdeprem

Ngoài ra, trên:

Thông báo miễn trừ trách nhiệm